Âli İmrân  Suresi 69. Ayet Meali

  • وَدَّت
  • طَّآئِفَةٌ
  • مِّنْ
  • أَهْلِ
  • ٱلْكِتَٰبِ
  • لَوْ
  • يُضِلُّونَكُمْ
  • وَمَا
  • يُضِلُّونَ
  • إِلَّآ
  • أَنفُسَهُمْ
  • وَمَا
  • يَشْعُرُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Kitap ehlinden bir grup sizi saptırabilmeyi çok arzu etti. Oysa sadece kendilerini saptırıyorlar, fakat farkına varmıyorlar.
  • Diyanet Vakfı: Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Kitap verilenlerden bir topluluk, sizleri şaşırtmayı arzu etti. Oysa kendilerini şaşırtıyorlar da farkına varamıyorlar.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Kitap ehlinden bir grup sizi saptırmak istediler, halbuki sırf kendilerini saptırıyorlar da farkına varmıyorlar.
  • Ali Fikri Yavuz: Yahudi’lerden bir topluluk, sizi şaşırtıp dinlerine çevirmek istediler. Halbuki onlar, kendilerinden başkasını şaşırtıp saptıramazlar. Bunun farkında bile değillerdir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ehli kitabdan bir taife arzu etti ki sizi şaşırtsalar, halbuki sırf kendilerini şaşırtıyorlar da farkına varmıyorlar
  • Fizilal-il Kuran: Kitap ehlinden bir grup, sizi yoldan çıkarma sevdasına kapıldı. Oysa onlar sadece kendilerini yoldan çıkarırlar, ama bunun farkında değildirler.
  • Hasan Basri Çantay: Kitablılardan bir zümre arzu etdi ki sizi bir şaşırtsalar. Halbuki onlar kendilerinden başkasını şaşırtıb sapıtamazlar da farkına bile varmazlar.
  • İbni Kesir: Ehl-i Kitab´tan bir taife; sizi şaşırtmak istediler. Halbuki onlar; kendilerinden başkasını şaşırtmazlar da farkına varmazlar.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ehl-i kitaptan bir tâife, arzu etmiştir ki, sizleri idlâl etsinler. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını idlâl edemezler. Ve farkına varamazlar.
  • Tefhim-ul Kuran: Kitap Ehlinden bir grup, sizi şaşırtıp saptırmayı arzuladı; fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıp saptırırlar da şuuruna varmazlar.