Ankebût Suresi 34. Ayet Meali
إِنَّا
مُنزِلُونَ
عَلَىٰٓ
أَهْلِ
هَٰذِهِ
ٱلْقَرْيَةِ
رِجْزًا
مِّنَ
ٱلسَّمَآءِ
بِمَا
كَانُوا۟
يَفْسُقُونَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Şüphesiz biz, bu memleket halkı üzerine, fasıklık ettiklerinden dolayı gökten bir azap indireceğiz.
Diyanet Vakfı:
«Biz, şüphesiz, bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık gökten (feci) bir azap indireceğiz.»
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Haberin olsun, biz bu memleket halkının yapmakta oldukları çirkince günahları yüzünden üzerlerine gökten korkunç bir azap indireceğiz.» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır:
«Biz şüphesiz bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık (feci) bir azab indireceğiz.» (dediler).
Ali Fikri Yavuz:
Doğrus biz, bu memleket halkının yaptıkları fenalıklar (küfür ve isyan) yüzünden, üzerlerine gökten bir azab indireceğiz.”
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Haberin olsun bu karye ehalisinin yapageldikleri fiskları yüzünden üzerlerine semadan bir feci azâb indireceğiz
Fizilal-il Kuran:
Biz bu kent halkının iğrenç sapıklığı yüzünden başlarına gökten ağır bir azap yağdıracağız.
Hasan Basri Çantay:
«Muhakkak bu memleket ahâlîsinin üstüne, yapmakda oldukları faasıklık yüzünden, gökden (fecî) bir azâb indireceğiz».
İbni Kesir:
Bu kasaba halkına da fasıklık yapar olduklarından dolayı gökten azab indireceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Muhakkak ki biz, bu kasabanın ahalisi üzerine, yapmakta oldukları fıskları sebebiyle gökten müthiş bir azap indiricileriz.»
Tefhim-ul Kuran:
«Şüphesiz biz, fasıklık yapmalarından dolayı, bu ülke halkının üstüne gökten iğrenç bir azab indireceğiz.»