Araf Suresi 171. Ayet Meali

  • ۞
  • وَإِذْ
  • نَتَقْنَا
  • ٱلْجَبَلَ
  • فَوْقَهُمْ
  • كَأَنَّهُۥ
  • ظُلَّةٌ
  • وَظَنُّوٓا۟
  • أَنَّهُۥ
  • وَاقِعٌۢ
  • بِهِمْ
  • خُذُوا۟
  • مَآ
  • ءَاتَيْنَٰكُم
  • بِقُوَّةٍ
  • وَٱذْكُرُوا۟
  • مَا
  • فِيهِ
  • لَعَلَّكُمْ
  • تَتَّقُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Hani dağı sanki bir gölgelikmiş gibi onların üstüne kaldırmıştık da üzerlerine düşecek sanmışlardı. (Onlara:) “Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın ve onun içindekileri hatırlayın ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız” demiştik.
  • Diyanet Vakfı: Bir zamanlar dağı İsrailoğullarının üzerine gölge gibi kaldırdık da üstlerine düşecek sandılar. «Size verdiğimi (Kitab´ı) kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlayın ki korunasınız» dedik.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Hani bir zamanlar Biz o dağı bir gölgelik gibi tepelerine çekmiştik de üzerlerine düşüyor zannetikleri bir sırada demiştik ki: «Size verdiğimiz Kitabı sıkıca tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın, umulur ki korunursunuz!»
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Hani bir zamanlar biz o dağı gölgelik gibi tepelerine çekmiştik de üzerlerine düşüyor zannettikleri bir sırada demiştik ki; «size verdiğimiz kitabı kuvvetle tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın, umulur ki korunursunuz.»
  • Ali Fikri Yavuz: Biz, bir vakit Tur dağını söküp İsraîloğullarının üzerine, gölgelik imiş gibi kaldırmıştık. Onlar, onu gerçekten üzerlerine düşecek sanmışlardı. Kendilerini bununla korkutup şöyle demiştik: “- Size verdiğimiz kitabı kuvvetle tutun ve içindeki emirlerle yasakları hatırlayın, düşünün. Olur ki, Allah’dan korkar, sakınırsınız.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem bir vakıt biz o dağı bir gölgelik gibi tepelerine çekmiştik de kendilerine düşüyor zannettikleri bir halde demiştik ki size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın gerektir ki korunursunuz
  • Fizilal-il Kuran: Hani o dağı (Tur Dağı´nı) başları üzerine çıkarmıştık, onlar dağın üzerlerine düşeceğini sanmışlardı. Bu durumda kendilerine «Size verdiğimiz Kitab´a sımsıkı sarılınız ve içindeki mesajları sürekli aklınızda tutunuz.
  • Hasan Basri Çantay: Biz bir zaman dağı, sanki o bir gölgelik imiş gibi, çekib (İsrâîl oğullarının) üstlerine kaldırmışdık. Onlar hakıykaten bu, kendilerine düşecek sanmışlardı. (İşte o vakit): «Size verdiğimiz (kitâb) ı kuvvetle (ciddiyetle, azm ile) tutun. Onda olanı düşünün. Tâki (kötülükden) sakınmış olasınız» (demişdik).
  • İbni Kesir: Hani, Biz dağı üzerlerine gölgelik gibi kaldırmıştık da, onlar tepelerine düşecek sanmışlardı. Size verdiğimizi kuvvetle tutun. Ve onda olanı düşünün ki; sakınasınız.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ve bir vakit, dağı sanki o bir gölgelik imiş gibi onların üstlerine koparıp kaldırmıştı. Ve sandılar ki, o hakikaten üstlerine düşecek. (Onlara dedik ki:) «Size verdiğimizi kuvvetle tutun, ve onda olanı zikrediniz, ihtimal ki, sakınırsınız.»
  • Tefhim-ul Kuran: Bir zamanlar dağı, sanki bir gölgelikmiş gibi üstlerine geçirmiştik. Onlar ise neredeyse tepelerine düşecek sanmışlardı. (Onlara demiştik ki:) «Size verdiklerimize sımsıkı sarılın ve onda olanı düşünün, umulur ki korkup sakınırsınız.»