Araf Suresi 30. Ayet Meali

  • فَرِيقًا
  • هَدَىٰ
  • وَفَرِيقًا
  • حَقَّ
  • عَلَيْهِمُ
  • ٱلضَّلَٰلَةُ
  • ۗ
  • إِنَّهُمُ
  • ٱتَّخَذُوا۟
  • ٱلشَّيَٰطِينَ
  • أَوْلِيَآءَ
  • مِن
  • دُونِ
  • ٱللَّهِ
  • وَيَحْسَبُونَ
  • أَنَّهُم
  • مُّهْتَدُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah, bir kısmına hidayet etti, bir kısmına da sapıklık lâyık oldu. Çünkü onlar Allah’ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Kendilerinin de doğru yolda olduklarını sanıyorlardı.
  • Diyanet Vakfı: O, bir gurubu doğru yola iletti, bir guruba da sapıklık müstehak oldu. Çünkü onlar Allah´ı bırakıp şeytanları kendilerine dost edindiler. Böyle iken kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O, bir kısmını doğru yola iletti, bir kısmına da sapıklık hak oldu. Çünkü onlar, Allah´ı bırakıp şeytanları dost edindiler. Bir de kendilerini doğru yolda sanırlar.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: (O) bir topluluğu doğru yola iletti, bir topluluğa da sapıklık hak oldu. Çünkü onlar, şeytanları Allah´tan başka dostlar tuttular ve kendilerinin de doğru yolda olduklarını sanıyorlar.
  • Ali Fikri Yavuz: Allah bir kısmına hidayet verdi ve bir kısmına da sapıklık inip yerleşti. Çünkü, Allah’ı bırakıp şeytanları dostlar edindiler. Bir de zannederler ki, kendileri hidayettedirler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bir kısmına hidayet buyurdu, bir kısmına da dalalet hakkoldu, çünkü bunlar, Allahı bırakıb Şeytanları evliya ittihâz ettiler, bir de kendilerini hidâyette zannederler
  • Fizilal-il Kuran: Allah, insanların bir kesimini doğru yola iletti, bir kesimi de sapıklığı haketti. Çünkü onlar Allah´ı bir yana bırakarak şeytanları dost edindiler ve (buna rağmen) doğru yolda olduklarını sanıyorlar.
  • Hasan Basri Çantay: (Allah) bir kısmına hidâyet verdi, bir kısmına da sapıklık hak oldu. Çünkü bunlar Allâhı bırakıb şeytanları kendilerine dostlar ve âmirler edindiler, öyle sanıyorlar ki onlar hakıykaten doğru yolu bulmuşlardır.
  • İbni Kesir: Bir kısmını hidayete erdirdi, bir kısmına da sapıklık hak oldu. Çünkü onlar; Allah´ı bırakıp şeytanları kendilerine dostlar edindiler. Ve onlar; kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlardı.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Bir cemaate hidâyet etti, bir cemaatin üzerlerine de dalâlet hak oldu. Çünkü onlar Allah Teâlâ´yı (O´na ubûdiyeti) bırakıp şeytanları dostlar ittihaz ettiler. Ve zannederler ki, onlar hidâyete ermişlerdir.
  • Tefhim-ul Kuran: Bir kısmına hidayet verdi, bir kısmı da sapıklığı haketi. Çünkü bunlar, Allah´ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi. Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar.