Bakara  Suresi 160. Ayet Meali

  • إِلَّا
  • ٱلَّذِينَ
  • تَابُوا۟
  • وَأَصْلَحُوا۟
  • وَبَيَّنُوا۟
  • فَأُو۟لَٰٓئِكَ
  • أَتُوبُ
  • عَلَيْهِمْ
  • ۚ
  • وَأَنَا
  • ٱلتَّوَّابُ
  • ٱلرَّحِيمُ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lânetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.
  • Diyanet Vakfı: Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ancak tevbe edip kendilerini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. Ben, onları bağışlarım. Ben, çok çok tevbe kabul ederim ve çok bağışlarım.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Ancak tevbe edip halini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. İşte onları ben bağışlarım. Ben çok merhamet ediciyim, tevbeleri çokça kabul ederim.
  • Ali Fikri Yavuz: Ancak Peygamberin vasfını gizlemekten tevbe edenler, hallerini düzeltenler ve gizlediklerini (Peygamberin vasıflarını) açıklayanlar başka. Ben, artık onların günahlarını bağışlarım; ve ben Tevvabım= tevbeyi kabul edenim. Rahîm’im= çok merhametliyim.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): ancak tevbe edib hali düzeltib hakkı söyliyenler başka, ben onları bağışlarım, öyle rahîm tavvabım ben
  • Fizilal-il Kuran: Yalnız tevbe edenler, ıslâh olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; onları ben bağışlarım. Zira ben tevbeleri kabul ederim ve merhametliyim.
  • Hasan Basri Çantay: Ancak tevbe (ve rücu) edenler, (hareketlerini) düzeltenler ve (hakıykatı gizlemeyib) iyice açıklayanlar başka. Ben artık onların günâhlarından geçerim. Ben en çok tevbeyi kabul edenim, en çok esirgeyenim.
  • İbni Kesir: Ancak tevbe edenler, islah edenler ve (gerçeği) söyleyenler müstesna. Ben; onların tevbelerini kabul ederim. Ve ben Tevvab, Rahim´im.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ancak tövbe edenler, ıslahta bulunanlar ve açıklayanlar müstesna. İşte onların tövbelerini kabul ederim. Ve tevvâb, rahîm olan ancak Ben´im.
  • Tefhim-ul Kuran: Ancak tevbe edenler, (kendilerini) düzeltenler ve (indirileni) açıklayanlar (a gelince) ; artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim.