Beyyine  Suresi 1. Ayet Meali

  • بِسْمِ
  • ٱللَّهِ
  • ٱلرَّحْمَٰنِ
  • ٱلرَّحِيمِ
  • لَمْ
  • يَكُنِ
  • ٱلَّذِينَ
  • كَفَرُوا۟
  • مِنْ
  • أَهْلِ
  • ٱلْكِتَٰبِ
  • وَٱلْمُشْرِكِينَ
  • مُنفَكِّينَ
  • حَتَّىٰ
  • تَأْتِيَهُمُ
  • ٱلْبَيِّنَةُ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi.
  • Diyanet Vakfı: Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkârcılar (küfürden) ayrılacak değillerdi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Kitap verilmiş olanlardan ve müşriklerden o küfredenler, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar ayrılacak değillerdi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Kitap ehlinden ve müşriklerden (Hakk´ı) tanımayanlar, kendilerine açık delil gelinceye kadar inkârlarından ayrılacak değillerdi.
  • Ali Fikri Yavuz: Ehl-i kitab (Yahûdi’lerle Hristiyanlar) ve müşriklerden (putlara tapanlardan) o kafir olanlar, kendilerine açık bir hüccet gelinceye kadar (üzerinde bulundukları dinden) ayrılacak değillerdi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ehli kitab ve müşriklerden o küfredenler, infilâk edecek değildi gelinciye kadar kendilerine beyyine
  • Fizilal-il Kuran: Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar kitap ehlinden ve müşriklerden inkarcılar küfürden ayrılacak değillerdi.
  • Hasan Basri Çantay: (1-2-3) Kitablardan ve müşriklerden küfredenler kendilerine apaçık bir hüccet, (ya´nî) içinde (kitabların) en doğru (hükümleri) yazılı, (baatıldan âzâde ve) temiz sahîfeleri okuyacak Allahdan bir peygamber gelinceye kadar (gûyâ intizaar edeceklerdi, dînlerinden) ayrılacak değillerdi.
  • İbni Kesir: Kitab ehlinden ve müşriklerden küfredenler, kendilerine apaçık bir huccet gelinceye kadar vazgeçecek değillerdi.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ehl-i kitaptan ve müşriklerden kâfir olanlar kendilerine apaçık bir hüccet gelinceye değin (küfürlerinden) ayrılacak değillerdir.
  • Tefhim-ul Kuran: Kitap ehlinden ve müşriklerden küfre sapanlar kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar, (bulundukları durumdan) kopup ayrılacak değillerdi.