Fussilet  Suresi 20. Ayet Meali

  • حَتَّىٰٓ
  • إِذَا
  • مَا
  • جَآءُوهَا
  • شَهِدَ
  • عَلَيْهِمْ
  • سَمْعُهُمْ
  • وَأَبْصَٰرُهُمْ
  • وَجُلُودُهُم
  • بِمَا
  • كَانُوا۟
  • يَعْمَلُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Nihayet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler.
  • Diyanet Vakfı: Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Hatta ona vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri neler yaptıkları konusunda aleyhlerine şahitlik ederler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Nihayet oraya vardıkları zaman kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında onların aleyhinde şahitlik ederler.
  • Ali Fikri Yavuz: Nihayet ateşe geldikleri zaman, onlar (dünyada) ne yapıyordu iseler, kulakları, gözleri ve derileri hep aleyhlerine şahidlik edecektir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hattâ ona vardıklarında aleyhlerine kulakları ve gözleri ve derileri şehadet eder: neler yapıyor idiyseler.
  • Fizilal-il Kuran: Nihayet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhine şahitlik ettiler.
  • Hasan Basri Çantay: Nihayet oraya geldikleri zaman onlar ne yapıyor idiyseler, kulakları, gözleri, derileri kendilerinin aleyhinde şâhidlik edecekdir.
  • İbni Kesir: Nihayet oraya varınca; kulakları, gözleri ve derileri yapar oldukları şeye aleyhlerinde şehadet ederler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Nihâyet oraya geldikleri vakit, onların aleyhine ne işlemiş olduklarına dair kulakları ve gözleri ve derileri şahadette bulunmuş olur.
  • Tefhim-ul Kuran: Sonunda oraya geldikleri zaman, onların işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.