İsrâ  Suresi 41. Ayet Meali

  • وَلَقَدْ
  • صَرَّفْنَا
  • فِى
  • هَٰذَا
  • ٱلْقُرْءَانِ
  • لِيَذَّكَّرُوا۟
  • وَمَا
  • يَزِيدُهُمْ
  • إِلَّا
  • نُفُورًا
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun biz, onlar düşünüp öğüt alsınlar diye (gerçekleri) bu Kur’an’da değişik biçimlerde açıkladık. Fakat bu, onların ancak kaçışlarını artırıyor.
  • Diyanet Vakfı: Biz, onların akıllarını başlarına toplamaları için bu Kur´an´da (çeşitli ikaz ve ihtarları) türlü şekillerde tekrar ettik. Fakat bu, onlara, daha da kaçıp uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamıyor.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biz bu ikazı bu Kur´an´da türlü şekillerde açıkladık ki; düşünüp akıllarını başlarına alsınlar; oysa bu onların ancak ürkekliğini artırıyor!
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Biz, bu Kur´ân´da akıllarını başlarına almaları için türlü şekillerde (ikaz ve ihtarı) açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır.
  • Ali Fikri Yavuz: Biz, Bu Kur’ân’da ibret misalleri verdik; cennet’le müjdeledik, Cehennem’le korkuttuk ki, düşünüp akıllarını başlarına alsınlar. Halbuki bu, ancak onların hakdan nefretini artırıyor.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Biz bu ıhtarı bu Kur´anda türlü şekillerle ifade ettik ki düşünüp akıllarını başlarına alsınlar, halbuki o onların ancak ürkekliğini artırıyor
  • Fizilal-il Kuran: Kâfirler öğüt alıp, akıllarını başlarına toplasınlar diye bu Kur´an´da çeşitli uyarı yöntemleri kullandık. Fakat bu farklı uyarılar onların gerçekten daha da uzaklaşmalarından başka bir şeye yaramamıştır.
  • Hasan Basri Çantay: Andolsun, bu (ihtaarı) şu Kur´anda dürlü dürlü şekillerde açıklamışızdır. Tâki iyice düşünüb ibret alsınlar. Halbuki bu, onların (hakdan) nefret etmelerinden başka, bir şey´i artırmıyor.
  • İbni Kesir: Andolsun ki; Biz, öğüt alsınlar diye bu Kur´an´da çeşitli açıklamalar yaptık. Fakat bu, onların nefretinden başka bir şeyi artırmıyor.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Andolsun ki, Biz Kur´an´da bu ihtarı güzelce düşünsünler diye (mütenevvi sûrette) beyan ettik. Halbuki, bu onlar için nefretten başka bir şey arttırmıyor.
  • Tefhim-ul Kuran: Andolsun, biz bu Kur´anda çeşitli açıklamalar yaptık, öğüt alıp düşünsünler diye, oysa bu, onların daha da uzaklaşmalarından başkasını arttırmıyor.