Meâric Suresi 42. Ayet Meali
فَذَرْهُمْ
يَخُوضُوا۟
وَيَلْعَبُوا۟
حَتَّىٰ
يُلَٰقُوا۟
يَوْمَهُمُ
ٱلَّذِى
يُوعَدُونَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Sen onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar batıl inançlarına dalsınlar ve oynasınlar.
Diyanet Vakfı:
Ama sen onları (şimdilik) bırak da, tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya dek dalsınlar, oynayadursunlar.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
O halde bırak onları, kendilerine vadolunan güne çatacakları ana kadar dalsınlar ve oynayadursunlar.
Elmalılı Hamdi Yazır:
O halde bırak onları, kendilerine vaad edilen günlerine kavuşuncaya kadar dalıp oynayadursunlar.
Ali Fikri Yavuz:
O halde (Ey Rasûlüm) bırak o inkârcıları, (bâtıl inançlarına) dalsınlar ve oynaya dursunlar; tâ o vaad olundukları güne kavuşturulacakları zamana kadar...
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
O halde bırak onları dalsınlar ve oynıya dursunlar tâ o va´d olundukları güne çatacakları deme kadar
Fizilal-il Kuran:
Bırak onları kendilerine va´dedilen günlerine kavuşuncaya kadar dalsın oynasınlar.
Hasan Basri Çantay:
(Şimdilik) onları (hallerine) bırak. (Azâb ile) tehdîd edilmekde oldukları günlerine kavuşuncaya kadar dalsınlar, oynaya dursunlar.
İbni Kesir:
Bırak onları, kendilerine vaadolunan güne kavuşuncaya kadar dalıp oynasınlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şimdilik onları bırak, dalsınlar ve oynasınlar, vaad olundukları günlerine kavuşacaklarına değin.
Tefhim-ul Kuran:
Şu halde sen, kendilerine vadedilen (azab) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp oynasınlar, oyalansınlar.