Nahl  Suresi 78. Ayet Meali

  • وَٱللَّهُ
  • أَخْرَجَكُم
  • مِّنۢ
  • بُطُونِ
  • أُمَّهَٰتِكُمْ
  • لَا
  • تَعْلَمُونَ
  • شَيْـًٔا
  • وَجَعَلَ
  • لَكُمُ
  • ٱلسَّمْعَ
  • وَٱلْأَبْصَٰرَ
  • وَٱلْأَفْـِٔدَةَ
  • ۙ
  • لَعَلَّكُمْ
  • تَشْكُرُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.
  • Diyanet Vakfı: Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah, sizi annelerinizin karınlarından hiçbir şey bilmediğiniz bir halde çıkardı. Öyle iken size, işitme, gözler ve kalpler verdi ki, şükredesiniz.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Allah sizi annelerinizin karnından çıkardığı zaman hiçbir şey bilmiyordunuz. Şükredesiniz diye size işitme (duygusu), gözler ve gönüller verdi.
  • Ali Fikri Yavuz: Siz hiçbir şey bilmezken Allah, sizi, analarınızın karnından çıkardı ve size kulaklar, gözler, kalbler verdi ki (iman edip) şükredesiniz.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve Allah sizi analarınızın karınlarından öyle bir halde çıkardı ki hiç bir şey bilmiyordunuz, öyle iken size, işitme, gözler, gönüller verdi ki şükredesiniz
  • Fizilal-il Kuran: Allah sizi, hiçbir şey bilmez halde, analarınızın karınlarından çıkardı, size kendisine şükredesiniz diye işitme duyusu, gözler ve kalpler verdi.
  • Hasan Basri Çantay: Allah sizi analarınızın karınlarından, kendiniz hiç bir şey bilmiyorken, çıkardı. Size, şükredesiniz diye kulaklar, gözler, gönüller verdi. Tâki şükredesiniz.
  • İbni Kesir: Sizi, annelerinizin karnından Allah çıkardı. Hiç bir şey bilmezdiniz. Ve size kulaklar, gözler ve gönüller verdi ki şükredesiniz.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ve Allah sizi analarınızın karınlarından hiçbir şey bilmez olduğunuz halde çıkardı. Ve size teşekkür edesiniz diye kulaklar, gözler ve kalpler verdi.
  • Tefhim-ul Kuran: Allah sizi annelerinizin karnından siz hiç bir şey bilmez halde iken çıkardı. Size, şükredesiniz diye kulaklar, gözler ve gönüller (düşünen kafalar) verdi. Ta ki şükredesiniz.