Şûra  Suresi 21. Ayet Meali

  • أَمْ
  • لَهُمْ
  • شُرَكَٰٓؤُا۟
  • شَرَعُوا۟
  • لَهُم
  • مِّنَ
  • ٱلدِّينِ
  • مَا
  • لَمْ
  • يَأْذَنۢ
  • بِهِ
  • ٱللَّهُ
  • ۚ
  • وَلَوْلَا
  • كَلِمَةُ
  • ٱلْفَصْلِ
  • لَقُضِىَ
  • بَيْنَهُمْ
  • ۗ
  • وَإِنَّ
  • ٱلظَّٰلِمِينَ
  • لَهُمْ
  • عَذَابٌ
  • أَلِيمٌ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Yoksa, Allah’ın izin vermediği bir dini kendilerine tutulacak yol kılan ortakları mı var? Eğer (cezaların ertelenmesine dair) kesin hükmü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz, zâlimler için elem dolu bir azap vardır.
  • Diyanet Vakfı: Yoksa onların, Allah´ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? Eğer erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimlere can yakıcı bir azap vardır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yoksa onların Allah´ın izin vermediği şeyleri dinde kendilerine meşru kılan ortakları mı var? Eğer o fasıl kelimesi (azabımın ertelenmesine dair ezelde geçen söz) olmasaydı aralarında hüküm verilir (işleri) bitirilirdi. Gerçekten zalimler için acı bir azap vardır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Yoksa onların, Allah´ın dinde izin vermediği şeyi kendilerine meşru kılacak ortakları mı vardır? Eğer azabın ertelenmesine dair kesin yargı sözü olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilir, işleri bitirilirdi. Gerçekten zalimler için acı bir azab vardır.
  • Ali Fikri Yavuz: Yoksa o kâfirlerin bir takım şeytanları (putları) var da, onlara, dinden Allah’ın izin vermediği şeyleri meşrû kıldılar, öyle mi? Eğer o fasıl kelimesi (azabın tehir edildiği ve amellerin ayırd edildiği kıyamet günü takdir edilmiş) olmasaydı, muhakkak aralarında hüküm verilir, işleri (helâkleri) bitiriliverirdi. Şübhe yok ki, zalimler için acıklı bir azab vardır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yoksa onların şerikleri var, onlara dinden Allahın izin vermediği şeyleri meşru´ kıldılar öyle mi? Eğer o fasıl kelimesi olmasa idi aralarında huküm icra edilir, bitirilirdi ve şübhesiz ki zâlimler için elîm bir azâb vardır
  • Fizilal-il Kuran: Yoksa, Allah´ın dinde izin vermediği bir şeyi onlara kanun kılacak ortakları mı vardır? Eğer azabı erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimler için can yakıcı bir azap vardır.
  • Hasan Basri Çantay: Yoksa onların Allahın izin vermediği şeyleri (o fâsid) dîn (lerin) den kendilerine şerîat (çıkarıb) yapan ortakları mı var? Eğer o fasıl kelimesi olmasaydı aralarında mutlakaa (dünyâda icra) edilmiş (işleri bitirilmiş) di bile. Şübhesiz ki o zaalimler için hakkı çetin bir azâb vardır.
  • İbni Kesir: Yoksa Allah´ın izin vermediği bir şeyi, dinde onlara şeriat kılacak ortakları mı var? Şayet kesin söz bulunmayacak olsaydı; aralarında derhal hüküm verilirdi. Doğrusu zalimlere elim bir azab vardır.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Yoksa onlar için şerikler var da onlar için dinden kendisiyle Allah´ın izin vermediği şeyleri meşrû mu kıldılar? Ve eğer o fâsıl kelimesi olmasa idi elbette aralarında hüküm icra edilmiş olurdu ve şüphe yok ki o zalimler için elîm bir azab vardır.
  • Tefhim-ul Kuran: Yoksa onların birtakım ortakları mı var ki, Allah´ın izin vermediği şeyleri, dinden kendilerine teşrî´ ettiler (bir şeriat kıldılar)? Eğer o fasıl kelimesi olmasaydı, elbette aralarında hüküm (karar) verilirdi. Gerçekten zalimler için acıklı bir azap vardır.