Vâkıa  Suresi 47. Ayet Meali

  • وَكَانُوا۟
  • يَقُولُونَ
  • أَئِذَا
  • مِتْنَا
  • وَكُنَّا
  • تُرَابًا
  • وَعِظَٰمًا
  • أَءِنَّا
  • لَمَبْعُوثُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Diyorlardı ki: “Biz öldükten, toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?”
  • Diyanet Vakfı: Ve diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): ve diyorlardı ki: «Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, gerçekten biz mi bir daha diriltileceğiz?
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Ve diyorlardı ki: «Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?»
  • Ali Fikri Yavuz: Bir de diyorlardı ki: “- Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakit mi, hakikaten biz mi dirilecek mişiz?
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve diyorlardı ki: Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakıt mi? Cidden biz mi mutlak ba´solunacakmışız?
  • Fizilal-il Kuran: «Ölüp toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz yeniden mi diriltileceğiz?
  • Hasan Basri Çantay: Bir de «Biz öldüğümüz, bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz vakit mı, hakıykaten biz mi diriltilib kaldırılacakmışız?» derlerdi.
  • İbni Kesir: Ve derlerdi ki: Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, gerçekten biz mi yeniden diriltileceğiz?
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ve demekte olmuşlardı ki: «Biz öldüğümüz ve toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, mutlaka bizler mi elbette diriltilip kaldırılmış kimseleriz?»
  • Tefhim-ul Kuran: Ve derlerdi ki: «Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?»