Yûsuf  Suresi 72. Ayet Meali

  • قَالُوا۟
  • نَفْقِدُ
  • صُوَاعَ
  • ٱلْمَلِكِ
  • وَلِمَن
  • جَآءَ
  • بِهِۦ
  • حِمْلُ
  • بَعِيرٍ
  • وَأَنَا۠
  • بِهِۦ
  • زَعِيمٌ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar, “Hükümdar’ın su kabını yitirdik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Ben buna kefilim” dediler.
  • Diyanet Vakfı: Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden biri:) Ben buna kefilim, dedi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Dediler ki «Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü bahşiş var ve ben ona kefilim.»
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar da dediler ki: «Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu bulup getirene bir yük zahire var. Üstelik o tas bana zimmetlidir».
  • Ali Fikri Yavuz: Onlar dediler ki, hükümdarın su tasını arıyoruz (altından yapılmıştı), onu getirene bir deve yükü ikramiye var ve ben de onu ödemeye kefilim.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Melikin dediler: suvaını arıyoruz onu getirene bir deve yükü bahşiş var, ve ben ona kefilim.
  • Fizilal-il Kuran: Görevlilerden biri dedi ki; «Ölçü kabı olarak kullanılan kralın su tasını kaybettik. Onu geri getirene ödül olarak bir deve yükü zahire verilecek buna ben kefilim.»
  • Hasan Basri Çantay: Dediler ki: «Pâdişâhın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var. Ben de buna kefilim».
  • İbni Kesir: Dediler ki: Hükümdarın su kabını kaybettik, onu getirene de bir deve yükü var. Ben de buna kefilim.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Dediler ki: «Hükümdarın su kabını arıyoruz, ve onu getirecek kimse için bir deve yükü vardır. Ve ben de ona kefilim.»
  • Tefhim-ul Kuran: Dediler ki: «Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim.»