Zümer Suresi 57. Ayet Meali

  • أَوْ
  • تَقُولَ
  • لَوْ
  • أَنَّ
  • ٱللَّهَ
  • هَدَىٰنِى
  • لَكُنتُ
  • مِنَ
  • ٱلْمُتَّقِينَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Yahut, “Allah beni doğru yola iletseydi, elbette O’na karşı gelmekten sakınanlardan olurdum” demesin.
  • Diyanet Vakfı: (57-58) Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): yahut: «Allah, bana yolunu gösterseydi, kesinlikle ben takva sahiplerinden olurdum.»
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Yahut şöyle diyecektir: «Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum.»
  • Ali Fikri Yavuz: Yahud şöyle demesi var: “- Eğer Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allah’dan korkanlardan (şirkten sakınanlardan) olurdum.”
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yâhud diyeceği: Allah bana yolunu gösterse idi her halde ben müttekılerden olurdum
  • Fizilal-il Kuran: Veya şöyle demesinden: «Allah beni doğru yola ulaştırsaydı sakınanlardan olurdum.»
  • Hasan Basri Çantay: yahud «Hakıykaten Allah bana hidâyet verseydi her halde (şirkden günâhlardan) sakınanlardan olurdum» diyeceği,
  • İbni Kesir: Veya: Allah beni hidayete erdirseydi, ben de muttakilerden olurdum, diyeceği gün.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır).
  • Tefhim-ul Kuran: Veya: «Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum» diyeceği,