Beyyine Suresi 4. Ayet Meali
وَمَا
تَفَرَّقَ
ٱلَّذِينَ
أُوتُوا۟
ٱلْكِتَٰبَ
إِلَّا
مِنۢ
بَعْدِ
مَا
جَآءَتْهُمُ
ٱلْبَيِّنَةُ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Diyanet Vakfı:
Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Böyle iken o kitap verilmiş olanlar ancak, kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Elmalılı Hamdi Yazır:
Kitap ehli, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Ali Fikri Yavuz:
Böyle iken, kendilerine kitab verilenler, ancak kendilerine o hüccet (Peygamber, yahud Kur’an) geldikten sonra tefrikaya düştüler. (Kimi peygambere iman etti, kimi inkâr etti, kimi de şübhe içinde bocaladı durdu.)
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Böyle iken o kitab verilmiş olanlar ancak geldikten sonra ayrıldılar kendilerine o beyyine
Fizilal-il Kuran:
Ama, kendilerine kitab verilenler, onlara apaçık belge geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Hasan Basri Çantay:
Böyle iken kitab verilmiş olan bunlar, ayrılmadı (lar, ayrılmadılar) da ancak kendilerine o apâşikâr hüccet geldikden sonra (ayrıldılar).
İbni Kesir:
Ama kitab verilmiş olanlar, kendilerine apaçık huccetler geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Halbuki, kitap verilmiş olanlar; ayrılmış olmadılar, kendilerine o hüccet geldikten sonra tefrikaya düştüler.
Tefhim-ul Kuran:
Kitap ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra fırkalara ayrıldılar.