Câsiye Suresi 18. Ayet Meali
ثُمَّ
جَعَلْنَٰكَ
عَلَىٰ
شَرِيعَةٍ
مِّنَ
ٱلْأَمْرِ
فَٱتَّبِعْهَا
وَلَا
تَتَّبِعْ
أَهْوَآءَ
ٱلَّذِينَ
لَا
يَعْلَمُونَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Sonra da seni din işi konusunda açık bir yola koyduk. Sen ona uy, bilmeyenlerin heva ve heveslerine uyma.
Diyanet Vakfı:
Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Sonra emirden (olan) bir şeriat ile seni vazifelendirdik; onun için sen o şeriata uy da, ilmi olmayanların arzularına uyma!
Elmalılı Hamdi Yazır:
Sonra (Ey Muhammed) seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin hevâ ve heveslerine uyma.
Ali Fikri Yavuz:
Sonra (Ey Rasûlüm), seni dinden bir yol (şeriat) üzere görevli kıldık. Onun için sen o şeriata uy da, ilmi olmıyanların arzu ve isteklerine tabi olma.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Sonra emirden bir şerîat üzere seni me´mur kıldık, onun için sen o şerîate ittiba´ eyle de ılmi olmıyanların hevalarına uyma
Fizilal-il Kuran:
Sonra ey Muhammed! Sana da insanların uyacakları bir hayat sistemi (şeriat) verdik. Sen ona uy, bilmeyenlerin arzularına uyma.
Hasan Basri Çantay:
Sonra (Habîbim) seni de (dîn) emr (in) den bir şeriatın üstüne me´mur kıldık. O halde sen ona tâbi´ ol. Bilmezlerin hevâ (ve heves) lerine uyma.
İbni Kesir:
Sonra seni de emirden bir şeriat üzere kıldık. Öyleyse sen; ona uy, sakın bilmeyenlerin heveslerine uyma.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sonra seni (din) emrinden bir şeriat üzerine (memur) kıldık. Artık sen ona tâbi ol, bilmezler olanların hevâlarına tâbi olma.
Tefhim-ul Kuran:
Sonra seni de bu emirden bir şeriat üzerinde kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin heva (istek ve tutku)larına uyma.