Fussilet Suresi 41. Ayet Meali
إِنَّ
ٱلَّذِينَ
كَفَرُوا۟
بِٱلذِّكْرِ
لَمَّا
جَآءَهُمْ
ۖ
وَإِنَّهُۥ
لَكِتَٰبٌ
عَزِيزٌ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Kur’an kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler mutlaka cezalarını göreceklerdir. Şüphesiz o, çok değerli ve sağlam bir kitaptır.
Diyanet Vakfı:
Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Onlar, O Kur´an kendilerine geldiğinde onu inkar edenlerdir. Halbuki o, benzeri bulunmaz bir kitaptır.
Elmalılı Hamdi Yazır:
Kur´ân kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler, mutlaka cezalarını çekeceklerdir. O gerçekten çok değerli bir kitaptır.
Ali Fikri Yavuz:
Kendilerine Kur’an geldiği vakit, onu inkâr edenler, (azaba uğratılacaklardır). Muhakkak ki, o çok şerefli bir kitabdır.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Onlar: o zikir kendilerine geldiği vakıt ona körlük eden mülhidler, halbuki o misli bulunmaz azîz bir kitab
Fizilal-il Kuran:
Kendilerine gelen Kur´ân´ı inkar ettiler. Halbuki o yüce bir Kitab´dır.
Hasan Basri Çantay:
(Âyetlerimiz hakkında sapıklığa düşenler) o zikre (Kur´ana) — o, kendilerine gelince — küfredenler (dir ki işte bunlar şübhesiz bize gizli kalmazlar). Halbuki o, cidden sarp bir kitabdır.
İbni Kesir:
Kendilerine zikir gelince; onlar onu inkar etmişlerdir. Halbuki o, aziz bir kitabdır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok (mülhidler) o kimselerdir ki, kendilerine geldiği zaman Kur´an´ı inkâr etmişlerdir ve muhakkak ki o, elbette azîz bir kitaptır.
Tefhim-ul Kuran:
Şüphesiz, kendilerine zikir gelince ona (karşı) küfre sapanlar (ateşin içine bırakılırlar); oysa o, aziz (şerefi yüksek, üstün) bir Kitaptır.