En`âm  Suresi 82. Ayet Meali

  • ٱلَّذِينَ
  • ءَامَنُوا۟
  • وَلَمْ
  • يَلْبِسُوٓا۟
  • إِيمَٰنَهُم
  • بِظُلْمٍ
  • أُو۟لَٰٓئِكَ
  • لَهُمُ
  • ٱلْأَمْنُ
  • وَهُم
  • مُّهْتَدُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: İman edip de imanlarına zulmü (şirki) bulaştırmayanlar var ya; işte güven onların hakkıdır. Doğru yolu bulmuş olanlar da onlardır.
  • Diyanet Vakfı: İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İman edip de imanlarını bir haksızlıkla karıştırmayan kimseler, işte korkudan emin olmak onların hakkıdır ve hidayete erenler de onlardır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: İman edenler ve imanlarını zulüm ile karıştırmayanlar... İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
  • Ali Fikri Yavuz: İman edip de imanlarını zulüm ve şirkle bulaştırmayanlar (var ya), işte korkudan emin olmak onların hakkıdır ve hidâyete erenler de onlardır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İyman edib de iymanlarını bir haksızlıkla telbis etmiyen kimseler işte korkudan emîn olmak onların hakkıdır ve hidayete erenler onlardır
  • Fizilal-il Kuran: İman edenler ve bu imanlarına zulüm karıştırmayanlar var ya, güven işte onlar içindir, doğru yolda olanlar onlardır.
  • Hasan Basri Çantay: Îman edenler, bununla beraber îmanlarını haksızlıkla da bulaşdırmayanlar, işte (ancak) onlardır ki (korkudan) emîn olmak hakkı kendilerinindir. Onlar doğru yolu bulmuş kimselerdir.
  • İbni Kesir: İman edenler, imanlarını zulüm ile bulaştırmayanlar, işte onlaradır emniyet. Ve işte onlar, hidayete ermiş olanlardır.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: O kimseler ki, imân etmişler ve imânlarını bir zulme bulaştırmamışlardır. İşte korkudan emin olmak onlara aittir. Ve hidâyete ermiş olanlar da onlardır.
  • Tefhim-ul Kuran: İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.