Meryem Suresi 37. Ayet Meali
فَٱخْتَلَفَ
ٱلْأَحْزَابُ
مِنۢ
بَيْنِهِمْ
ۖ
فَوَيْلٌ
لِّلَّذِينَ
كَفَرُوا۟
مِن
مَّشْهَدِ
يَوْمٍ
عَظِيمٍ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
(Fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. Büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kâfirlerin hâline!
Diyanet Vakfı:
Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin haline!
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Sonra gruplar kendi aralarında görüş ayrılığına düştüler. Artık büyük bir günün görülecek dehşetinden vay kafirlerin haline!
Elmalılı Hamdi Yazır:
Ne var ki, fırkalar (yahudi ve hıristiyanlar) kendi aralarında ihtilafa düştüler. O büyük (dehşetli) günü görecek kâfirlerin vay haline!
Ali Fikri Yavuz:
Sonra fırkalar (Hristiyanlarla Yahudiler) kendi aralarında ihtilafa düştüler. Artık görülecek bir büyük günün (kıyametin) azabı, o küfredenlere olsun.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Sonra hizibler kendi aralarında ıhtilâfa düştüler, artık büyük bir günün görülecek hâilesinden veyl o küfredenlere
Fizilal-il Kuran:
Çeşitli gruplara ayrılan insanlar, aralarında görüş ayrılığına düştüler. Vaygele kâfirlerin başına! O «büyük gün» de gözleri neler görecek.
Hasan Basri Çantay:
Sonra fıkralar kendi aralarında ihtilâf etdi. Artık görecekleri büyük bir günün çetin azâbı o kâfirlerindir.
İbni Kesir:
Fırkalar kendi aralarında ihtilafa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(37-38) Sonra fırkalar kendi aralarında ihtilâfa düştüler. Artık görülecek günün en şiddetli azabı, kâfir olan kimseler içindir. Bize gelecekleri gün neler işitecekler ve neler göreceklerdir. Fakat o zalimler bugün pek zahir bir sapıklık içindedirler.
Tefhim-ul Kuran:
İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay küfre sapanlara.