Kamer Suresi 40. Ayet Meali
وَلَقَدْ
يَسَّرْنَا
ٱلْقُرْءَانَ
لِلذِّكْرِ
فَهَلْ
مِن
مُّدَّكِرٍ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Andolsun, biz Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
Diyanet Vakfı:
Andolsun biz Kur´an´ı, öğüt almak için kolaylaştırdık. O halde düşünüp ibret alan yok mu?
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Andolsun ki, Kur´an´ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
Elmalılı Hamdi Yazır:
Andolsun biz Kur´ân´ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Ali Fikri Yavuz:
And olsun ki, biz Kur’an’ı düşünüb öğüd almak için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var?
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Şanım namına Kur´anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?
Fizilal-il Kuran:
Biz Kur´an´dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık. Yok mu öğüt alan?
Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki biz Kur´ânı düşünmek için kolaylaşdırmışızdır. O halde var mı düşünen?
İbni Kesir:
Andolsun ki; Biz, Kur´an´ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp ibret alan var mı?
Ömer Nasuhi Bilmen:
(39-40) «Artık azabımı ve tehditlerimi tadın!» (dedik). Kasem olsun ki, Biz Kur´an´ı düşünülmek için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı?
Tefhim-ul Kuran:
Andolsun biz Kur´an´ı zikr (ile öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?