Kasas Suresi 44. Ayet Meali
وَمَا
كُنتَ
بِجَانِبِ
ٱلْغَرْبِىِّ
إِذْ
قَضَيْنَآ
إِلَىٰ
مُوسَى
ٱلْأَمْرَ
وَمَا
كُنتَ
مِنَ
ٱلشَّٰهِدِينَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
(Ey Muhammed!) Mûsâ’ya o emri verdiğimiz zaman sen (vadinin) batı tarafında değildin. (O olayı) görenlerden de değildin.
Diyanet Vakfı:
(Resûlüm!) Musa´ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Musa´ya o emri vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun, olayı görenlerden de değildin.
Elmalılı Hamdi Yazır:
(Resulüm!) Musa´ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden değildin.
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), biz Mûsa’ya (Firavun’a gitmesine dair) o emri vahy ettiğimiz zaman sen Tûr dağının yakasında değildin (orada bulunmuyordun). Şahidlerden de değildin.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Sen ise Musâya o emri kaza ettiğimiz sıra canibi garbîde değildin, o şâhidlerden de değildin
Fizilal-il Kuran:
Ey Muhammed! Musa´ya emrimizi vahyettiğimiz zaman sen mukaddes vadinin batı tarafında değildin, onu görenlerden de değildin.
Hasan Basri Çantay:
Musâya o emri vahyetdiğimiz vakit (Habîbim) sen batı tarafında (haazır) değildin, görenlerden de değildin.
İbni Kesir:
Musa´ya buyruğumuzu bildirdiğimiz vakit, batı yönünde değildin sen. Görenlerden de olmamıştın.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Mûsa´ya emri vahy ettiğimiz zaman sen (Tûr´un) batı tarafında değildin ve sen müşahede edenlerden de olmadın.
Tefhim-ul Kuran:
Musa´ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tûr´un) batı yanında değildin ve sen (buna) şahid olanlardan da değildin.