Kasas Suresi 79. Ayet Meali
فَخَرَجَ
عَلَىٰ
قَوْمِهِۦ
فِى
زِينَتِهِۦ
ۖ
قَالَ
ٱلَّذِينَ
يُرِيدُونَ
ٱلْحَيَوٰةَ
ٱلدُّنْيَا
يَٰلَيْتَ
لَنَا
مِثْلَ
مَآ
أُوتِىَ
قَٰرُونُ
إِنَّهُۥ
لَذُو
حَظٍّ
عَظِيمٍ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, “Keşke Kârûn’a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir” dediler.
Diyanet Vakfı:
Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun´a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Derken, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler: «Ah ne olurdu, şu Karun´a verilen gibisi bizim de olsa; o gerçekten büyük bir bahtiyar (varlık sahibi)!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır:
Derken Karun, ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar, «Keşke Karun´a verilenin benzeri bizim de olsaydı. Hakikat şu ki o, çok büyük devlet sahibidir» dediler.
Ali Fikri Yavuz:
(Derken bir gün Karûn) zînet ve ihtişamı içinde kavmine karşı çıktı. Dünya hayatını arzu edenler: “- Keşki Karûn’a verilen mal gibi, bizim de olsa! O, gerçekten büyük bir bahtiyardır.” dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Derken ziyneti içinde kavmına karşı huruç etti, Dünya hayati arzu edenler ah, dediler, ne olurdu şu Karûna verilen gibi bizim de olsa! O cidden büyük bir bahtiyar
Fizilal-il Kuran:
Karun süsü, debdebesi içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler; «Keşke Karun´a verilenlerin bir benzeri de bize verilse, doğrusu o büyük varlık sahibidir» demişlerdi.
Hasan Basri Çantay:
Derken zîneti (debdebesi) içinde kavminin karşısına çıkdı. Dünyâ hayâtını arzu edenler: «Nolurdu, dediler, Kaaruna verilen (şu servet) gibi bizim de (malımız) olsaydı. O, hakıykaten büyük nasîb saahibidir.
İbni Kesir:
Debdebe içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: keşki Karun´a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o, büyük bir varlık sahibidir, demişlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Derken kavmine karşı ziynetiyle çıkıverdi. Dünya hayatını isteyenler dedi ki: «Keşke Karun´a verilmiş olan şeyin misli, bizim için de verilmiş olsa. Şüphe yok ki, o pek büyük bir baht sahibidir.»
Tefhim-ul Kuran:
Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: «Ah keşke, Kârun´a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir» dediler.