Kasas Suresi 75. Ayet Meali
وَنَزَعْنَا
مِن
كُلِّ
أُمَّةٍ
شَهِيدًا
فَقُلْنَا
هَاتُوا۟
بُرْهَٰنَكُمْ
فَعَلِمُوٓا۟
أَنَّ
ٱلْحَقَّ
لِلَّهِ
وَضَلَّ
عَنْهُم
مَّا
كَانُوا۟
يَفْتَرُونَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Her ümmetten bir şahit çıkarırız ve (kâfirlere), “Kesin delilinizi getirin” deriz. Onlar da gerçeğin Allah’a ait olduğunu bilirler ve (Allah’a ortak diye) uydurdukları şeyler kendilerini yüzüstü bırakıp kaybolup gitmişlerdir.
Diyanet Vakfı:
(O gün) her ümmetten bir şahit çıkarır, (kâfirlere): Kesin delilinizi getirin! deriz. O zaman bilirler ki hakikat Allah´a aittir ve uydurageldikleri şeyler (putlar) da kendilerinden ayrılıp kaybolmuşlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Bir de her ümmetten bir şahit çıkarıp da: «Haydi, kesin delilinizi getirin!» dediğimizde artık gerçeğin Allah´ın olduğunu bilmiş olacaklar ve o uydurdukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiş olacaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır:
(O gün) her ümmetten bir şahit çıkarır, «Haydin, kesin delilinizi getirin!» deriz. O zaman bilirler ki, hakikat Allah´a aittir ve uydurageldikleri şeyler (putlar) de kendilerinden ayrılıp kaybolmuşlardır.
Ali Fikri Yavuz:
(O gün) her ümmetten (peygamberlerini) birer şahid çıkaracağız da: “- (Ey peygamberleri yalanlıyan ümmetler, yolunuzun hak olduğuna ve ortaklarım bulunduğuna dair) delilinizi getirin.” diyeceğiz. O vakit (her ümmet), hak Allah’ın olduğunu bilecektir; ve uydurdukları şeyler de kendilerinden ayrılıb kaybolacaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Hem her ümmetten birer şâhid çıkardık ta haydin bürhanınızı dedik mi o vakıt hakk Allahın olduğunu bilmişler ve o uydurdukları şeyler kendilerinden gaib olup gitmişlerdir
Fizilal-il Kuran:
Her ümmetten bir şahit çıkarırız. «Delillerinizi getirin» deriz. O zaman, gerçeğin Allah´a ait olduğunu bilirler ve uydurdukları şeylerin kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
Hasan Basri Çantay:
(O gün) her ümmetden birer şâhid (çekib) çıkarmışızdır da «Burhanınızı getirin» demişizdir. (O vakit) bilmişlerdir ki hak muhakkak Allahındır ve uydurageldikleri şeyler (putlar) da kendilerinden ayrılıb gaalib olmuşdur.
İbni Kesir:
Her ümmetten bir şahid çekip çıkarmışızdır. Ve kesin delilinizi getirin, demişizdir. O zaman gerçeğin Allah´tan olduğunu ve uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve her ümmetten bir şahit çıkarmış, «Artık delillerinizi getiriniz!» demiş olacağız. Binaenaleyh bileceklerdir ki, şüphe yok hak Allah içindir ve onlardan iftira eder oldukları şey gaip olup gitmiş olacaktır.
Tefhim-ul Kuran:
Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: «Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin» dedik. Artık öğrenmiş oldular ki, hak, gerçekten Allah´ındır ve düzüp uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır.