Rûm Suresi 17. Ayet Meali
فَسُبْحَٰنَ
ٱللَّهِ
حِينَ
تُمْسُونَ
وَحِينَ
تُصْبِحُونَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah’ı tespih edin.
Diyanet Vakfı:
(17-18) Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah´ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O´na mahsustur.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah´ı tesbih edin.
Elmalılı Hamdi Yazır:
O halde akşama girdiğiniz zaman da, sabaha girdiğiniz zaman da tesbih Allah´ındır. (daima O, tesbih edilir).
Ali Fikri Yavuz:
O halde, akşama girdiğiniz vakit (akşam ve yatsı namazını), sabaha erdiğiniz vakit (sabah namazını kılın) Allah’ı tesbih edin.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
O halde tesbih Allaha, o zaman ki akşam edersiniz ve o zaman ki sabah edersiniz
Fizilal-il Kuran:
Öyle ise akşama girdiğiniz zaman ve sabaha erdiğiniz zaman Allah´ı tesbih edin.
Hasan Basri Çantay:
Haydi akşama girerken, sabaha ererken Allâhı tenzîh (ve tesbîh) edin (namaz kılın).
İbni Kesir:
Akşama girerken ve sabaha ererken hepiniz Allah´ı tesbih edin.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık akşamladığınız vakit ve sabahladığınız vakit Allah Teâlâ´ya tesbihte bulunun.
Tefhim-ul Kuran:
Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah´ı tesbih edip (yüceltin).