Kaf Suresi 37. Ayet Meali
إِنَّ
فِى
ذَٰلِكَ
لَذِكْرَىٰ
لِمَن
كَانَ
لَهُۥ
قَلْبٌ
أَوْ
أَلْقَى
ٱلسَّمْعَ
وَهُوَ
شَهِيدٌ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Şüphesiz bunda, aklı olan yahut hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Şüphesiz ki, bu söylenende kalbi olan ve şuurla kulak tutan kimse için uyandıracak bir ihtar vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır:
Şüphesiz ki bunda kalbi olan ve hazır bulunup kulak veren kimse için elbette bir öğüt vardır.
Ali Fikri Yavuz:
Muhakkak ki bu sûrede anılanlarda, aklı olan, yahud kendisi huzurlu bir kalb içinde olduğu halde (nasihatlere) kulak veren kimse için, bir ihtar; (bir ibret dersi) vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Şübhesiz ki bu söylenende kalbi olan yâhud şuhud halinde kulak tutan kimse için uyandıracak bir ıhtar vardır
Fizilal-il Kuran:
Doğrusu bunda, kalbi olana veya şahid olarak kulak veren kimse için bir öğüt vardır.
Hasan Basri Çantay:
Şübhesiz ki bunda aklı olan, yahud, kendisi huzuur (-ı kalb) içinde olarak, kulak veren kimseler için elbette bir öğüd (ve haatıra) vardır.
İbni Kesir:
Muhakkak ki bunda; kalbi olan veya hazır bulunup da kulak veren kimseler için elbette bir öğüt vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki, bunda elbette bir öğüt vardır, kendisi için bir kalb olan veya kendisi şahid olarak kulak veren kimse için.
Tefhim-ul Kuran:
Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır.