Zuhruf Suresi 22. Ayet Meali
بَلْ
قَالُوٓا۟
إِنَّا
وَجَدْنَآ
ءَابَآءَنَا
عَلَىٰٓ
أُمَّةٍ
وَإِنَّا
عَلَىٰٓ
ءَاثَٰرِهِم
مُّهْتَدُونَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Hayır! Onlar sadece, “Şüphesiz biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk ve biz onların izlerinden gitmekteyiz” dediler.
Diyanet Vakfı:
Hayır! «Sadece, biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz» derler.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Hayır! Hayır, şöyle dediler: «Bizler atalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerince giderek murada ereriz.»
Elmalılı Hamdi Yazır:
Hayır, onlar sadece: «Biz babalarımızı bu din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz.» dediler.
Ali Fikri Yavuz:
Hayır (onların aklî ve naklî hiç bir delilleri yoktur, ancak) şöyle dediler: “- Biz, atalarımızı bir din üzerinde bulduk. Biz de onların izlerince giderek hidayet buluruz.”
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Hayır, şöyle dediler: bizler, atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, biz de onların izlerince giderek murada ireriz
Fizilal-il Kuran:
Hayır! Sadece «Biz babalarımızı bu din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz» dediler.
Hasan Basri Çantay:
Bil´akis (şöyle) dediler: «Gerçek biz atalarımızı bir ümmet (bir dîn) üzerinde bulduk. Biz de hakîkaten onların izleri üstünden doğruya erdirilmişleriz».
İbni Kesir:
Hayır, dediler ki: Doğrusu biz, atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk ve biz de onların izlerinden gitmekteyiz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Hayır. Dediler ki: «Şüphe yok, biz babalarımızı büyük bir tarikat üzere bulduk. Muhakkak ki, biz de onların izleri üzerinde (yürüyüp) doğru yolu bulmuşlarız.»
Tefhim-ul Kuran:
Hayır; dediler ki: «Gerçek şu ki biz, atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk ve doğrusu biz onların izleri (eserleri) üstünde doğru olana (hidayete) yönelmiş (kimse)leriz.»