Neml Suresi 32. Ayet Meali
قَالَتْ
يَٰٓأَيُّهَا
ٱلْمَلَؤُا۟
أَفْتُونِى
فِىٓ
أَمْرِى
مَا
كُنتُ
قَاطِعَةً
أَمْرًا
حَتَّىٰ
تَشْهَدُونِ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
“Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem.”
Diyanet Vakfı:
(Sonra Melike) dedi ki: Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan (size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
(Melike): «Ey ileri gelenler! Bu işimde bana bir fikir verin; sizin haberiniz olmadan ben hiçbir işi kestirip atmış değilim.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır:
(Sonra Melike) dedi ki: «Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan hiçbir işi kestirip atmam.»
Ali Fikri Yavuz:
Ey seçkin topluluk! Bana bu işim hakkında bir fikir verin. Sizin görüşünüz olmadan ben hiç bir işi yapmış değilim.”
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Ey a´yan, dedi: bana emrimde bir fetvâ verin, sizin huzurunuz olmadan ben hiç bir emri kestirmiş değilim
Fizilal-il Kuran:
Kraliçe «Ey devletin ileri gelenleri, bu konuda ne yapmam gerektiğine ilişkin görüşlerinizi söyleyiniz, ben sizin görüşünüzü almadan hiçbir işi kesin sonuca bağlamam.
Hasan Basri Çantay:
(Kadın): «Ey ileri gelenler, bana (bu) işim hakkında bir re´y verin. Siz huzurumda bulununcaya kadar ben hiçbir işde kat´î (bir hüküm saahibi) olamadım».
İbni Kesir:
Dedi ki: Ey ileri gelenler, vereceğim emir hakkında bana görüşünüzü söyleyin. Siz, benim yanımda bulunmadıkça bir iş hakkında kesin bir hüküm veremem.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dedi ki: «Ey ileri gelenler! Bu işim hakkında bana fetva veriniz. Siz hazır bulununcaya değin ben bir işimi kestirmiş değilim.»
Tefhim-ul Kuran:
Dedi ki: «Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (her şeye) şahidlik etmedikçe ben hiç bir işte kesin (karar veren biri) değilim.»