Furkân Suresi 63. Ayet Meali
وَعِبَادُ
ٱلرَّحْمَٰنِ
ٱلَّذِينَ
يَمْشُونَ
عَلَى
ٱلْأَرْضِ
هَوْنًا
وَإِذَا
خَاطَبَهُمُ
ٱلْجَٰهِلُونَ
قَالُوا۟
سَلَٰمًا
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler.
Diyanet Vakfı:
Rahmân´ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) «Selam!» derler (geçerler);
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Ve Rahman´ın kulları; O kimseler ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahiller kendilerine laf attıkları zaman «Selametle!» derler;
Elmalılı Hamdi Yazır:
O çok merhametli Allah´ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahil kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) «selam» derler (geçerler).
Ali Fikri Yavuz:
Rahmân’ın o kulları ki, onlar yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürürler, cahiller kendilerine (hoşlanmadıkları bir) lâf attıkları zaman, “Selâm” derler (sözün doğrusunu söylerler ve onlarla çatışmazlar);
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Ve o Rahmânın kulları: onlar ki Arzın üzerinde mülayemetle yürürler ve cahiller kendilerine lâf attığı vakıt selâmetle... derler
Fizilal-il Kuran:
Rahman´ın hâs kulları o kimselerdir ki, onlar yeryüzünde yumuşak adımlar atarak yürürler. Kendini bilmezler onlara sataştıklarında yumuşak sözlerle karşılık verirler.
Hasan Basri Çantay:
O çok esirgeyen (Allah´ın haas) kulları, ki onlar yer (yüzün) de vekaar ve tevazu ile yürürler, kendilerine beyinsizler (hoşa gitmeyecek) lâflar atdığı zaman «Selâm (etle» de (yib geçe) rler.
İbni Kesir:
Rahman´ın kulları, onlardır ki; yeryüzünde mütevazi olarak yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman, selam, derler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Rahmân´ın (halis) kulları onlardır ki, yeryüzünde mütevaziyâne bir halde yürürler ve cahiller onlara hitab ettikleri vakit, «Selâmetle,» derler.
Tefhim-ul Kuran:
O Rahman (olan Allah)´ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendilerine muhatap oldukları zaman da «Selam» derler.