Yâsîn Suresi 78. Ayet Meali
وَضَرَبَ
لَنَا
مَثَلًا
وَنَسِىَ
خَلْقَهُۥ
ۖ
قَالَ
مَن
يُحْىِ
ٱلْعِظَٰمَ
وَهِىَ
رَمِيمٌ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?”
Diyanet Vakfı:
Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: «Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?» diyor.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Yaratılışını unutarak Bize bir de mesel (örnek) fırlattı: «Çürümüşken o kemikleri kim diriltir?» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır:
Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: «Kim diriltecekmiş o çürümüş kemikleri?» dedi.
Ali Fikri Yavuz:
(Nutfeden) yaratılışını unutarak bize bir de misal getirdi: “- Bu kemikleri kim diriltir, onlar çürüyüp dağılmışken?” dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: kim diriltir o kemikleri onlar çürümüşken? dedi
Fizilal-il Kuran:
Kendi yaratılışını unutarak «çürümüş kemikleri kim yaratacak?» diyerek bize misal vermeye kalkar.
Hasan Basri Çantay:
O, kendi yaratılışını unutarak bize bir misâl getirdi: «Bu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?» dedi.
İbni Kesir:
Kendi yaratılışını unutarak Bize bir misal getirdi de; çürümüşken kemikleri diriltecek kimdir? dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve kendi yaradılışını unuttu da Bize bir misâl iradına kalkıştı, dedi ki: «Kemikleri kim diriltebilir ki, onlar çürümüşlerdir?»
Tefhim-ul Kuran:
Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: «Çürümüş bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?»